Bu ülkede kaç kişi yaşıyorsa o kadar da seçim sonuçları yorumu olacak. Bu normal. Ama açıkçası bazı uzmanların yorumları beni şaşırtıyor. O kadar değişik ayrıntılara takılıyorlar ki bir türlü esasa gelemiyorlar. Belki de ağaçlara bakmaktan ormanı görememek durumu bu. *** Evet; o parti arttı, bu parti eksildi, şu aday kazandı, bu aday kaybetti ama bunlardan daha önemli olan bir şey var: Türkiye bölünmüş durumda. Seçim sonuçlarını gösteren haritaya bakın, partilerin renklerine dikkat edin, her şey açıkça ortada zaten. Güneydoğu Anadolu Kürt, kıyılar laik milliyetçi, İç ve Doğu Anadolu İslami-muhafazakâr. Yani on beş yıldır anlatmaya çalıştığım üç kutuplu Türkiye. On yıl önce siyaset yorumcuları yine ekranlara çıkıp ANAP, DYP, CHP diyerek, rakamlar sıralayarak analizler yapıyorlardı. Bugün parti isimleri değişti ama yine ağaçlar ormanı örtüyor. Gövdedeki alerjilere, kızarıklıklara, sivilcelere bakılıyor ama derindeki sorunu gören pek az kişi var. *** Diyarbakır ’da DTP yüzde 65, CHP yüzde 0,2. İzmir’de durum tersine dönüyor; bu sefer CHP yüzde 55. Konya’da AKP yüzde 68’i geçiyor, diğer partiler yok. Bu illerin hepsi Türkiye’de değil mi? Bu partilerin hepsi de Türkiye’nin siyasi partileri değil mi? Ülkenin üç kentinde nasıl bu kadar taban tabana zıt sonuçlar çıkar. *** Seçim sonuçlarına işsizlik neden oldu diyenlere de şaşırıyorum. Acaba bu işsizlik sadece İzmir’de, Antalya’da oturanların mı canını mı yakıyor? Bursa’da, Kocaeli’nde, Konya’da işsizlik yok mu? Ekonomik kriz Türkiye’nin bazı illerine teğet geçip, bazılarını mı vurdu? *** Arkadaşlar, herkesin fikrine saygım var ama lütfen buz dağının altını da biraz görelim, en azından hissedelim. AKP’nin oy kaybının temel nedeni Kürtleri kaybetmesi ve yaşam biçimini korumak isteyenlerin çabası oldu. Temel gösterge ise Türkiye’nin bölge bölge ayrışmakta olduğu. Bazı okurlarım “peki durum bu ama çare ne?” diye soracaklar. İzninizle onu da aklım erdiğince sonraki yazıda anlatayım.